Astana formatı kapsamında Türkiye-İran-Rusya arasındaki üçlü zirve İran’ın başkenti Tahran’da gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin konuşmalarıyla başlayan zirvede Suriye’deki gelişmeler masaya yatırıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütleri ile mücadelemiz, nerede ve kimler tarafından desteklendiğine bakılmaksızın her daim sürecektir. Milli güvenliğimize kasteden şer odaklarını Suriye’den söküp atmakta kararlıyız. Astana garantörleri olarak, Rusya Federasyonu ve İran’dan beklentimiz bu mücadelede Türkiye’ye destek olmalarıdır” dedi. Erdoğan, şöyle devam etti:
“Görüşmelerimizde evvelce varılan mutabakatların uygulama durumunu da gözden geçirdik. PKK, YPG, PYD terörü hepimizin ortak meselesidir. Astana garantörleri olarak, bugüne kadar sergilediğimiz iş birliğini sürdürerek bu hedeflere el birliği ile ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Ancak Suriye’nin huzuru ile birlikte toprak bütünlüğü karşısında en önemli tehdit terör belasıdır. DEAŞ, PKK, PYD, YPG ve diğer tüm terör örgütleriyle mücadele kesintisiz bir şekilde sürdürülmelidir.”
‘ONURLU GERİ DÖNÜŞ’
PKK, PYD ve YPG’nin Fırat’ın batısında ve doğusunda terör eylemlerine devam ettiğini ifade eden Erdoğan, Suriye halkına yapılacak en büyük iyiliğin bölücü terör örgütünün işgal ettiği topraklardan tamamen sökülüp atılması olduğunu vurguladı. “Bölgemizin geleceğinde, bölücü teröre ve uzantılara yer olmadığının kesin olarak anlaşılması gerekiyor” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye, güney sınırı boyunca terörden arındırdığı bölgelerle hem sivillerin hayatını korumuş hem düzensiz göçü engellemiş hem de Suriye’nin toprak bütünlüğüne önemli katkı vermiştir. Önümüzdeki dönemde de eli kanlı terör örgütlerine yönelik tavizsiz mücadelemizi sürdüreceğiz. İhtilafın, BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı temelinde yürütülecek bir siyasi süreçte son bulması ortak temennimizdir. Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönüşleri konusunu da görüştük. Hedefimiz, Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde, huzuru kalple dönmelerini temin etmektir. Bunun için gerekli şartların el birliğiyle oluşturulabileceğine yürekten inanıyorum.”
PKK, PYD ve YPG örgütünün aldığı dış destekle Suriye’nin bölünmesini pekiştirecek adımlar attığını gördüklerini dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
‘VAKTİ GELDİ’
“Bu terör örgütü, bölücü gündemini ilerletirken, saldırılarını sürdürürken, Türkiye’nin kayıtsız ve hareketsiz kalmasını beklemek mümkün değildir. Siz değerli dostlarımızdan Türkiye’nin güvenlik endişelerini anladığınıza dair ifadeler duyuyorum. Buna müteşekkirim, ancak sadece sözler yaralara derman olmuyor. PKK, YPG, PYD unsurlarının sınırımızdan en az 30 kilometre öteye tamamen çekilmesi, zamanında yapılan mutabakatların bir gereğidir. Ancak, bu hala gerçekleşmemiştir. Tel Rıfat ve Münbiç, terör yatağı haline dönüşmüştür. Terör örgütünün sığındığı bu limanları temizlemenin vakti esasen çoktan gelmiştir. Astana ortaklarımızdan beklentimiz, Suriye’de istikrarın sağlanmasına yönelik çabalarımıza samimi destek vermeleridir.”
‘SÜREÇ CANLANDIRILMALI’
Erdoğan, Suriye’deki siyasi süreç konusunda ise şunları söyledi: “Anayasa komitesi gayretlerimiz sonucu faaliyete geçmiş, bugüne kadar sekiz defa toplanmıştır. Önümüzdeki hafta yapılması planlanan dokuzuncu toplantının ertelenmesi üzücüdür. Anayasa Komitesi’nin başarısızlığı, Astana sürecinin başarısızlığı olarak görülmektedir. Komitenin hızlı şekilde somut sonuçlar elde etmesi temin edilmelidir. Bunun için de toplantıların düzenli şekilde BM’nin kolaylaştırıcılığında ve BM merkezlerinden herhangi birinde düzenlenmesi sağlanmalıdır. Rejimin tavrı ise süreci baltalamaktadır. Bu tablo karşısında süreci canlandırmamız şarttır. Astana süreci, öncü rolünü ve inisiyatif üstünlüğünü kaybetmemelidir. Bu maksatla rejim nezdinde gereken telkinlerde bulunacağınıza inanıyorum.”
PUTİN VE REİSİ’DEN ABD’YE TEPKİ
‘FIRAT’IN DOĞUSUNDA BÖLÜCÜ KIŞKIRTMA VAR’
Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Reisi, ABD’nin Suriye’deki faaliyetlerine tepki gösterdi. Putin, “Fırat’ın doğusundaki zorluğu değerlendirdik. Yabancı ülkelerin bu terör örgütleri üzerinden bölücü kışkırtması mevcut. Bu nedenle Fırat’ın doğusunda Suriye hükümeti kontrolü sağlamalıdır” dedi. Reisi ise yabancı güçlerin Suriye’yi terk etmesi gerektiğini söyleyerek, “Bu toplantıda Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğünün önemine vurgu yapıldı. Bu doğrultuda ABD’nin Fırat’ın doğusundaki varlığı kabul edilemez. ABD, Suriye’nin doğal kaynaklarını yağmalıyor. Tüm yabancı güçler Suriye’den ayrılmalı. ABD, en kısa zamanda Suriye’yi terk etmelidir” diye konuştu.
ZİRVE SONRASI ORTAK BİLDİRİ
Üçlü zirvenin ardından Türkiye-İran-Rusya ortak bildirisi yayımlandı. Bildiride “Devlet başkanları, Suriye’nin çeşitli bölgelerindeki terör örgütleri ve bunlarla iltisaklı farklı isimlerdeki grupların artan varlık ve faaliyetlerini kınamışlardır. Suriye’nin kuzeyi ile ilgili tüm düzenlemelerin eksiksiz bir şekilde uygulanması gerektiğinin altını çizmişlerdir. Gayrimeşru özyönetim teşebbüsleri dahil olmak üzere, terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmişlerdir” denildi.
Resmi karşılamada iki ülkenin milli marşlarının yanı sıra “Çağrı Filmi” müziği de çalındı.
İRAN’LA 30 MİLYAR DOLAR TİCARET HEDEFİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sadabad Sarayı’nda İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi tarafından resmi törenle karşılandı. Erdoğan ve Reisi, ikili görüşme ve Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin 7. toplantısı sonrasında ortak basın toplantısında konuştu. Yapılan istişarelerin iki ülke ilişkilerine yeni bir ivme kazandıracağına inandığını belirten Erdoğan, “Cumhurbaşkanı Reisi’nin ortaya koyduğu İran’ın komşularla ilişkilerinin geliştirilmesi vizyonunu çok değerli buluyorum. Siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel bütün bu alanlarda etraflıca görüşmelerimizi gerek ilgili bakan arkadaşlarımız gerekse bizler ifade etmek fırsatını bulduk” dedi.
Erdoğan, İran ile 30 milyar dolarlık bir ticari hacme ulaşma hedefi belirterek, “Şu an itibariyle 7.5 milyar doları yakaladık. Ben inanıyorum ki iki ülkenin kararlı yürüyüşüyle 30 milyar doları yakalayacağız” diye konuştu. Terörle mücadeleye de vurgu yapan Erdoğan, “Terörle mücadelemiz büyük bir önem arz ediyor. PJAK, PKK, PYD, YPG, FETÖ terör örgütleri her iki ülkenin de ciddi manada baş belasıdır” dedi. Reisi de “Şüphesiz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İran ziyareti iki ülke arasındaki ilişkiler için bir dönüm noktası olacaktır. Yaptığımız görüşmelerde iki ülke arasındaki ilişkilerin ekonomi ve ticaret başta olmak üzere birçok alanda güçlendirilmesi gerektiği konusunda güçlü bir irade ortaya konuldu” ifadelerini kullandı.
HAMANEY İLE GÖRÜŞTÜ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ile de bir araya geldi. Görüşmede Erdoğan, “Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda tavrımız çok açık ve nettir. Suriye’den istediğimiz siyasi süreci başlatması” dedi.
Hamaney ise Türkiye’ye terör örgütleri ile mücadelede destek vereceklerine dair söz vererek, “Türkiye’nin sınır güvenliği bizim de güvenliğimizdir” diye konuştu. Suriye’nin toprak bütünlüğüne önem verdiklerini dile getiren Hamaney, “Suriye’nin kuzeyine yönelik askeri bir operasyon hem Türkiye’nin hem de Suriye’nin zararına ve terör örgütlerinin faydasına olacaktır” ifadelerini kullandı.
PUTİN’DEN ERDOĞAN’A ARABULUCULUK TEŞEKKÜRÜ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tahran’da üçlü zirve öncesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü.
Putin “Astana Zirvesi’nde böyle bir görüşme imkanımız olduğu için gerçekten çok memnunum. Sizi gördüğüme gerçekten çok sevindim. Görüşülecek pek çok konu var. Özellikle arabuluculuk çabalarınızdan dolayı, üçlü görüşmelerimize, tahıl-ihracata yönelik görüşmelerimize imkan sağladığınız için size teşekkür ederim. Gerçekten de arabuluculuk çabalarınız çok önemlidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Ben de çok çok teşekkür ediyorum. Diplomasimizi telefonlarla sürdürdük, bu bizim için yine de bir artı. İnanıyorum ki bu süreç içeresinde hakikaten arabuluculuk formatında da Rusya’nın yaklaşım tarzı olumlu istikamette sürüyor. Son İstanbul görüşmelerinde de Rus heyetinin yaklaşım tarzı çok olumluydu. Buradan alacağımız netice, tüm dünyayı da olumlu etkileyecektir. Şahsım ve heyetim adına teşekkür ediyorum. Görüşmelerimizin olumlu geçeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.