Japon araştırma firması Astamuse, geleceğin petrolü olarak nitelendirilen hidrojen güç için, teknolojik çalışmalarla ilgili yaptığı araştırmaları bir raporda derledi.
Rapora nazaran hidrojen çalışmaları konusunda Japonya en son teknolojiyi sergilemede öncülük etmeye devam etse de, Çinli araştırma kurumları çeşitli alanlarda faal olarak patent müracaatında bulunuyor.
GELECEĞİN PETROLÜ İÇİN AMANSIZ MÜCADELE
Raporda, Çin’in 21.235 patentle ABD, Güney Kore ve Almanya gibi bu alanlarda en çok çalışan ülkeleri sollayarak ikinci sıraya yükseldiği belirtildi. 2001 ile 2010 arasında 5. sırada yer alan Çin hidrojen teknolojilerinin kabaca on katlık bir artış kaydettiği bildirildi.
2011’de başlayan beş yıllık planı kapsamında Pekin, Çin patent müracaatlarının artırılması için baskı yaptı ve mahallî idareler teşebbüsü desteklemek için sübvansiyonlar sağladı.
Ek olarak, Çin, Astamuse’un değerlendirdiği hidrojenle ilgili beş teknoloji kategorisinden dördünde lider Japonya’yı geride bıraktı: üretim, depolama, güvenlik denetimleri ve nakliye…
Astamuse’dan Daisuke Ito, “Çin patent başvuruları 2010’ların ortalarından bu yana çarpıcı biçimde arttı. Hidrojenle ilgili tüm alanlarda eninde sonunda Japonya’yı geçmesi için şansı var.” dedi.
JAPONYA’NIN HİDROJEN HAKİMİYETİ
Japonya, güç muhtaçlığının kıymetli bir kısmını hidrojen bazlı güce çevirmek istiyor. Tokyo’nun endüstriyel devleri, hidrojeni günlük yaşamın önemli parçası haline getirmek için gemiler, gaz terminalleri ve diğer altyapıları inşa ediyor.
2014 yılında Toyota Motor, son otuz yıldır geliştirdiği yakıt hücreli araç teknolojisini ticarileştiren dünyadaki ilk otomobil üreticisi oldu. 2020 yılına kadar sürüş mesafesini kabaca %30 arttı.
Japonya’nın en büyük elektrik üretim şirketi olan JERA Co., kömürle çalışan santrallerine hidrojen bileşiği amonyak ekleyerek karbon emisyonlarını azaltmayı planlıyor. Mayıs 2021’de JERA Co., dünyanın en büyük amonyak üreticilerinden biri olan Yara ile bir mutabakat imzaladı.