Görev mühleti sona eren Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, Pazar günü cumhurbaşkanlığı sarayının önünde toplanan destekçilerine yaptığı konuşmada, resmi konuttan ayrıldığını lakin yasal cumhurbaşkanının kendisi olduğunu belirtti.
Zurabişvili, Gürcistan Düşü iktidar partisinin AB aksisi siyasetlerini uzun müddettir eleştiriyor ve ülkenin Batı ile entegrasyonunu savunuyor.
Zurabişvili, Kavelashvili’nin yasal olarak seçilmediğini öne sürüyor. Ekim ayında yapılan parlamento seçimlerinde hile yapıldığını ve Kavelashvili’yi seçen milletvekillerinin bu nedenle meşruiyetinin bulunmadığını lisana getiriyor. Gürcistan’daki muhalefet partileri, Zurabişvili’nin bu duruşunu destekliyor.
Gürcistan Rüyası iktidar partisi ve ülkenin seçim komitesi, Ekim seçimlerinin özgür ve adil bir biçimde yapıldığını savunuyor. İktidar partisi, Kavelaşvili’nin yasal bir biçimde seçildiğini ve misyona başlamasının anayasal çerçevede gerçekleştiğini belirtiyor.
PROTESTOLAR BİTMİYOR
İktidar parti olan Gürcistan Düşü, Ekim ayında yapılan parlamento seçimlerinde zafer ilan etti, fakat seçimde hile yapıldığı tezleri ülkede haftalarca süren protestolara taban hazırladı.
Gürcistan Düşü, son yıllarda Rusya’ya yaklaşırken, Avrupa Birliği ile olan üyelik müzakerelerini rafa kaldırdığını açıkladı. Bu olaydan sonra, Protestolar daha da şiddetlendi.
O tarihten bu yana ülkede protestolar sürüyor. Dört büyük muhalefet partisi, Kavelaşvili’nin başkanlığını tanımadıklarını açıkladı ve parlamentoyu boykot etti. Mevcut siyasi çıkmazın nasıl çözüleceği şimdi belirsizliğini koruyor.
Cumartesi günü protestocular, Gürcistan ve Avrupa Birliği bayrakları sallayarak kilometrelerce uzanan bir insan zinciri oluşturdu. Bir protestocunun bölgedeki bir gazeteciye verdiği demeçte, “Ailemle birlikte sokaklardayım. Ülkemi Rus imparatorluğunun pençelerinden kurtarmaya çalışıyorum,” dedi.
‘KÜRESEL SAVAŞ İTTİFAKI’
Gürcistan Düşü, Ukrayna’nın işgalinden sonra Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımlarına katılmayı reddetti ve Batı’yı “küresel savaş ittifakı” olarak tanımladı.
Bu tavır, ülkenin AB ve NATO’ya katılma gayesini zora soktu. Gürcü protestocuların çoğunluğu AB üyeliğini destekliyor. AB üyeliği, Gürcistan’ın anayasasında da yer almakta.
Ancak iktidar partisi kasım ayında, 2028 yılına kadar AB üyelik müzakerelerine başlamayacaklarını duyurdu.