Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üç gün süren Balkan tipi dönüşü, TVNET İktisat Şefi Semra Güney Karabaş ve Yeni Şafak Gazetesi’nden Ayşe Olgun’un da ortalarında bulunduğu uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. CHP Genel Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun KHK’lı FÖTÜ’cülere açıkça işe iade kelamı vermesi ve HDP’ye de ‘bakanlık’ için yeşil ışık yakmasına sert reaksiyon gösterdi.
CHP NE YAPMAK İSTİYOR?
SORU: Kılıçdaroğlu, KHK’lıları vazifeye iade edeceğinden bahsetti ve bununla ilgili olarak bir parti vazifelisi de olduğunu söyledi. Siz de bu türlü bir yetkisinin olmadığını söylediniz. Fakat işin gerisinde öteki bir şey daha var. Bu KHK’lılar, siz de belirttiniz, PKK’lılar ve FETÖ’cüler. Bunların ikisinin birlikte artta bıraktığı on binlerce şehidimiz var, verdiği büyük ziyan var. Altılı masadan da bununla ilgili rastgele bir itiraz yok, çok memnunlar. Cumhuriyetin 100’üncü yılını kutladığımız bir noktada Cumhuriyet Halk Partisi ne yapmak, bizi nereye götürmek istiyor?
‘SEN KİMSİN NEYİ BIRAKIYORSUN?’
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yani siz aslında sorunun içinde yanıtı verdiniz. “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda” diyoruz. Fakat bunların şüheda diye bir sıkıntıları var mı, yok. Neymiş; FETÖ’cülerle, KHK’lılarla ilgili “ben bırakacağım” diyor. Sen kimsin, sen neyi bırakıyorsun? Şayet bu ülke bir hukuk devletiyse bu hukuk devletinde bu kararı verecek olan merci belirlidir. Neresidir? Yargıdır. Yargı bunun kararını verir.
‘BÖYLE BİR ŞEYE PRİM VERMEK MÜMKÜN DEĞİL’
Ama o, bu kararı yargıya bırakmıyor, kendisi bu kararı verecekmiş! Yani bunların bir kez hukuk tanımazlığı da var, kanun tanımazlığı da var. Bay Kemal’e sormak lazım “sen bu yetkiyi nereden alıyorsun?” O masanın etrafında olanlarda da bu bahisle ilgili gariplikler var. Bir sefer bu türlü bir yetki yok. Artık zati bunlara kalsa ne yapacaklar; “Abdullah Öcalan’ı da bir KHK kararıyla bırakacağım” derler. Demirtaş için de derler. Başkaları için de derler. O denli bir yetki var mı? Bizim bu kadar şehidimiz var. O şehitlerimizin anacıkları ve bu milletin evlatları bu işe nasıl bakar! Asla bu türlü bir şeye prim vermek mümkün değil. Bu kadar şehidimiz olacak, bütün bu şehitlerimizin faillerine siz tahliye kararı vereceksiniz yahut beraat kararı vereceksiniz! Bizler bu ülkede siyaset yaptığımız sürece kolay değil bu işler.