CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararına değerlendirdi.
Öztrak, yazılı açıklamasında, Merkez Bankası’nın faiz indirimlerini başlattığı 23 Eylül 2021’den bu yana 1 yıl geçtiğini belirtti.
“Saray hükümeti tam 1 yıl önce, kerameti kendinden menkul ‘faiz sebep, enflasyon netice’ safsatasını uygulamaya koydu. Merkez Bankası, faiz silahını saraya teslim etti” ifadelerini kullanan Öztrak, o günden bugüne milletin “gün yüzü görmediğini” aktardı.
‘Dünyada tüketici enflasyonunun en yüksek olduğu 5 ülkeden biriyiz’
Öztrak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bundan 1 yıl önce yüzde 19 olan tüketici enflasyonu bugün yüzde 80’e çıktı. 2022 itibarıyla dünyada tüketici enflasyonunun en yüksek olduğu 5 ülkeden biriyiz. Türkiye’nin adı bu ligde Zimbabve, Lübnan, Sri Lanka gibi ülkelerle birlikte anılıyor. TÜİK’in makyajlı rakamlarıyla bile son 1 yılda ekmek fiyatı yüzde 101, makarna fiyatı yüzde 113, süt fiyatı yüzde 121, dana eti fiyatı yüzde 95, peynir fiyatı yüzde 89 zam gördü.
‘Yüzde 46’dan yüzde 144’e çıkan üretici enflasyonuyla dünya şampiyonuyuz’
Aynı dönemde yüzde 46’dan yüzde 144’e çıkan üretici enflasyonuyla dünya şampiyonuyuz. Kur artarken dış ticaret açığımız ve cari açığımız rekordan rekora koştu. İthalatımız ihracatımızdan iki kat fazla arttı, böylece geçen yıl bu zamanlar 49 milyar dolar olan dış ticaret açığımız 83 milyar dolara tırmandı. ‘Düşecek’ denen cari açık bu dönemde, 27 milyar dolardan 37 milyar dolara yükseldi. Merkez Bankası talimatla faiz indirirken vatandaşların bankalarda karşılaştığı tüketici kredisi faizleri yüzde 20’lerden yüzde 30’lara ve üstüne çıktı. Son bir yılda bankaların net faiz gelirleri yüzde 417 artışla 208 milyar liraya ulaştı.”
Kur korumalı mevduat için bu yılın 8 ayında bütçeden ödenen faizin 75.6 milyar liraya çıktığını bildiren Öztrak, bütçeden yapılan faiz harcamalarının 174 milyar lirayı bulduğunu kaydetti.
Milletin, sandığın önüne gelmesini dört gözle beklediğini belirten Öztrak, “Cumhuriyetin 2. yüzyılında biz geleceğiz. Hakkı, hukuku ve adaleti yeniden inşa edeceğiz. Güven ortamında katma değerli üretimin önünü açacağız. Üreterek kazandığımız refahı hakça paylaşacağız. Alacağımız sürdürülebilirlik önlemleriyle istikrarı sürekli hale getireceğiz” değerlendirmesini yaptı.