KEMAL BULUT Adana – Adana’ya geçen hafta sonu yolu düşenler gerçek bir ziyafetin ortasında kaldı. Seyhan Nehri’nin çabucak kenarındaki Merkez Park’ta yapılan 6. Memleketler arası Lezzet Festivali’nde bölgeye ilişkin 140 çeşit lezzet tanıtıldı. Kebap, ciğer, şalgam, şırdan, mumbar için adeta izdiham yaşandı. Geçen yıl 300 bin kişinin geldiği şenlikte, ziyaretçi sayısı bu yıl neredeyse ikiye katlandı.
Tam 261 ton et tüketildi
Birbirinden farklı yüzlerce eser ve lezzetin sunulduğu şenlikte, 261.500 kg et, 196.800 litre şalgam tüketildi. Hem ziyaretçi hem de tüketim manasında rekorları alt üst eden şenlik, bir kere daha kent iktisadına katkısını da gözler önüne serdi.
Özellikle Adana kebap ve ünü ülkeye yayılan yöresel şırdan dolmasının büyük ilgi gördüğü şenlikte, kentin bir öbür markası haline gelen Adana tostu da konukların önünde uzun kuyruklar oluşturduğu stantların başında geldi. Adana’ya has analı kızlı çorbası, mumbar dolması ve tereyağlı Adana böreği de konuklardan tam not aldı.
Yerinde üret, yerinde tüket
Festivalde kullanılan tüm eserler azamî 50 kilometrelik uzaklıktan temin edilen Adana tarım eserleriyle hazırlanmış. Burada gaye karbon ayak izini en az seviyeye indirmek. Yerinde üretim, yerinde tüketim unsuru ile tarım ve hayvancılık konusunda öncü olan Adana, iştirakçilerin kendi besin ve tarım sistemlerini tanımasının kıymetine de dikkat çekiyor. Tabiata saygılı yollarla üretilen, sağlıklı ve mahallî kültüre uygun gıdayı tercih etmeyi teşvik ediyor. Bu hususları hayata geçirebilecek noktaya gelmemiz için de klâsik gastronomi mirasını koruyup yöresel eserleri gün yüzüne çıkarmamız gerektiği vurgulanıyor. Mevsimlik eserlerin tüketilmesi ve lokal üreticilerin üretim potansiyelinin yükseltilmesi fikriyle yola çıkan sürdürülebilir gastronomi, seyahatine restoranlardan ya da tabağımıza gelen yemekten değil, tarladan başlıyor. 40’ın üzerinde bayan üretici kooperatifi olan Adana, şenlik müddetince öz kaynaklarını bayan üreticinin elinden tedarik ediyor ve kamuoyu ile paylaşıyor. Şenlik geri dönüşüm ve plastik kullanımı konusunda Sıfır Atık amacı ile tasarlanıyor.
Lezzete ‘çuf çuf’
“Geçmişten Geleceğe Miras; Mutfak” sloganıyla düzenlenen şenlikte “Lezzet Treni” ile Pozantı’ya giderek, bölgeye has organik eserlerle tabiatla baş başa kahvaltı yapma imkânı bulduk. Ayrıyeten Çukurova Üniversitesi Subtropik Meyveler Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde de makaslarla mandalina hasadına katıldık. Adana toplam narenciye üretiminde Türkiye birincisi.
En manalı stant oldu
Festival alanında Adana Emniyeti de bir stant açtı. Gruplar, şenliğe gelen bayanlara KADES’i tanıtıp, cep telefonlarına yükledi; onlara mümkün bir şiddet olayına karşı ne yapmaları gerektiğini anlatırken, erkeklere de ‘kadına el kalkmaz’ ihtarında bulundu.
Ünlü şefler akın etti
Festivalde ünlü isimler Arda Türkmen, Somer Sivrioğlu, Mehmet Yalçınkaya, Danilo Zanna, Türev Uludağ, Ebru Baybara Demir ve İlber Ortaylı lezzet tutkunlarıyla buluştu. Nadir Şire Adana’nın en ünlü toplumsal medya fenomeni.. Adana mutfağını toplumsal medyada yaptığı paylaşımlarla tanıtıyor. Yaptığı paylaşımlar dünya çapında beğeni ve izlenme sayıları alıyor.
ADANA’DA BALIK YENİR Mİ?
Adana seyahatimizin birinci gününde, yani şenlik başlamadan bir gün evvel Milliyet’in Mahallî İdareler sayfasını hazırlayan Eren Aka ve Bölge Yöneticisi Battal Özbulut’la akşam yemeği için bir balık restoranına davet edildik. İşin aslında Adana’ya gelirken balık yemek hiç aklımızda yoktu.
Seyhan gölü kenarındaki Ege Balık ve işletmecisi Erol Altun bu ön yargımızı yıkmayı başardı. Ege Balık, nefis deniz eseri mezeleri ve taze balıklarıyla adeta Adana’da kebaba meydan okuyor. Gastronomi eğitimini yurt dışında almış Erol Altun’un tek şikâyeti Doğu Akdeniz’deki balık çeşitliliğin gereğince bilinmemesi. Restoranında yalnızca deniz eserleri sunan Erol beyefendi “Bir müşteriniz kebap yemek isterse ne yapıyorsunuz?” sorumuza da “Başka bir restorandan sipariş verip servis ederim. Bizim mutfağımıza kebap giremez” diye yanıtlıyor.