Olay, 29 Ocak’ta Yıldırım ilçesi Esenevler Mahallesi’nde meydana geldi. Turgay Kındaç, boşanma evresinde olduğu eşi Seher Kındaç’ın kız kardeşine, “Seher’i benden alamazsınız; öldürdüm. Meskene polis ve ambulans gönderin, şakam yok” diyerek ileti attı. İletisi gören kız kardeşi, çiftin oğlu Hüseyin Kındaç’a haber verdi. Konuta gelen Hüseyin Kındaç, annesini mutfakta kanlar içerisinde bulup, polis ve sıhhat takımlarına haber verdi. Gelen sıhhat takımı, 2 çocuk annesi bayanın hayatını kaybettiğini belirledi.
‘BAŞINA MERDANE İLE VURDUM’
İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Ofis Amirliği takımları, olayın akabinde kaçan Turgay Kındaç’ı, cinayetten bir gün sonra yakalayarak gözaltına alındı. Emniyetteki tabirinde kabahatini itiraf eden Kındaç, cinayeti kıskançlık nedeniyle işlediğini belirterek, “Eşimin iş yerinde 2023 yılının son günü, fabrikanın düzenlemiş olduğu moral maksatlı gece vardı. Eşim o akşam M. isimli biriyle fotoğraf çektirip, toplumsal medyada paylaşmıştı. Yaklaşık 1 aydır bu nedenle tartışıyorduk. Olay günü sabahı da ortamızda yeniden tartışma çıktı. Eşimin başına merdane ile vurdum, sonra da boğdum. Fakat neyle boğduğumu hatırlamıyorum” dedi. Kındaç, emniyetteki ve adliyedeki süreçlerinin akabinde tutuklandı.
BANKA KARTINDAN PARA ÇEKİP, TELEFONUNU SATMIŞ
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, maktulün otopsi raporuna da yer verildi. Seher Kındaç’ın, merdane ile başına vurulduktan sonra iple boğularak öldürüldüğü, çenesinde ve boğaz kısmında kanamalı kırıklar olduğu belirtildi. Hatasını itiraf eden tutuklu sanığın ‘Eşe karşı taammüden öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpusu talep edildi. Eşini öldürdükten sonra, cep telefonu ve kredi kartını alan sanığın, karttan para çektiği ve cep telefonunu da sattığı gerekçesiyle ‘Nitelikli yağma’ ve ‘Başkasına ilişkin banka yahut kredi kartının müsaadesiz kullanılması suretiyle fayda sağlama’ kabahatlerinden da 15 yıla kadar mahpusu istendi.
‘SEVGİMİ İSPAT ETMEK İÇİN ÇAMAŞIR SUYU İÇİP, FARE ZEHRİ YEDİM’
Kındaç’ın eşini öldürmeden evvel Google’da, ‘İple insan boğmak ne kadar müddette gerçekleşir’ diye arama yaptığı ortaya çıktı. Kındaç’ın cep telefonu arama kayıtları dava evrakına girerken, Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada birinci kere hakim karşısına çıkan Kındaç, duruşma salonundaki 2 oğlundan özür dileyerek savunmasına başladı. Eşini çok sevdiğini ve kıskançlık nedeniyle öldürdüğünü söyleyen Kındaç, “İş yerinden M. isimli bir arkadaşına fotoğraf ve kalp yollamıştı. Kıskançlık yaşadım. Onunla birliktelik yaşadığını düşünerek telefonunu denetim ettim. Bunları kabul etmeyi göze aldım. Ona olan sevgimi ispat etmek için olay günü çamaşır suyu içip, fare zehri yedim. Tartışmaya devam ederken, eşim bana tahrik edici, kışkırtıcı cümleler kullandı. Mutfakta, çaydanlığın üzerinde bulunan beyaz bezi görünce Seher’i yere yatırıp, bez ile boğarak öldürdüm. Bunları hak etmemiştim” dedi.
‘ZAMANINDA ANNEMİ DEMİR SOPAYLA DÖVMÜŞ’
Sanığın oğulları da duruşmada tabir verdi. Evlenmeden 3 ay evvel konuttan ayrıldığını ve ailesinden başka yaşamaya başladığını söyleyen Hüseyin Kındaç (24), “Borçları, borçla kapatıyordu. Annemin kartlarını kullanıyordu. Meskene daima icra geliyordu. Konutun geçimine artık yardımcı olmuyordu. Bu adam, şiddete meyilli bir insandı. Vaktinde annemi demir sopayla dövmüş, annem bunu bize sonradan söylemişti” diye konuştu.
Çiftin küçük oğlu Hürcan Kındaç (21) ise tabirinde şunları söyledi:
“Annemden M.’yi duymuştum. M., anneme ‘Abla’ diye hitap ederdi. Bunları annem bize söylerdi. Sanık, annemin telefonunu alıp, daima oradaki hesaplardan harcama yapıyordu. Annem bana telefonunu verirdi. Şifresine kadar bilirdim. Makus şeyleri yoktu. Annem telefonunu, babam kartları almasın, harcama yapmasın diye saklıyordu.”
AVUKAT, SAVUNMA İÇİN EK MÜDDET İSTEDİ
Sanığın her 2 oğlu da şikayetçi olurken, Turgay Kındaç’ın avukatı Hakan Gündoğdu, müvekkilinin oğullarının duruşma salonunda olması ve belgenin hassasiyetinden ötürü savunma yapmayacağını belirtti. Sözler karşısında müvekkili ile yüz yüze görüşüp, beyanlarla alakalı bilgisine başvurması gerektiğini söyleyen Gündoğdu, yazılı savunma yapmak için mahkemeden ek müddet talebinde bulundu. Avukatın ek mühlet talebini kabul eden mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedip, duruşmayı erteledi.