Diyarbakır Barosu’ndan sürpriz bir müracaat geldi. Baro, Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cesedi derede gizlenmiş halde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran hakkında devam eden soruşturmada ihmalleri olduğunu düşündüğü başta Vilayet Jandarma Kumandanı olmak üzere birçok kişi hakkında kabahat duyurusunda bulundu.
İşte Medyascope’tan Ferit Aslan’ın haberinin detayları…
Kaynak: https://medyascope.tv/2024/10/03/ozel…
21 Ağustos’ta Diyarbakır’da kaybolduktan günler sonra cesedi konutunun yakınlarındaki bir derede gizlenmiş halde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın soruşturması devam ediyor. Narin’in babası dışındaki birçok akrabası tutuklandı, lakin soruşturma devam ediyor ve Narin’i kimin öldürdüğü şimdi ortaya çıkmadı.
Türkiye’nin yakından takip ettiği Narin Güran soruşturması devam ederken Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na kabahat duyurusu dilekçesi sundu. Hata duyurusunda, Narin Güran’ın 21 Ağustos’ta kaybolduktan sonra birebir gün öldürülmesine ait kıymetli ihmallerin altını çizdi.
Baro, jandarma çalışanının, arama-kurtarma ve kanıt toplama süreçlerinde kusurlu hareket ettiklerini belirtti. Kelam konusu bireylerin cezalandırılmasını talep etti.
Baro, çocuğun kaybolduğunun fark edildiği saat 17:40 ile gerçek kayıp saati ortasındaki tutarsızlıkların aldatıcı bilgiler nedeniyle örtüşmediğini belirtti.
Dilekçede, 21 Ağustos’ta kaybolan çocuğun arama çalışmalarını yürüten jandarma çalışanının uzmanlık eksikliğine dikkat çekti. Kayıp çocuk olaylarında uzman olmayan jandarma işçisinin, başta Vilayet Jandarma Kumandanı Tümgeneral Selçuk Yıldırım olmak üzere sürece müdahil olmalarının, durumu daha karmaşık hale getirdiği tabir edildi.
Suç duyurusu dilekçesinde, kaybolma vaktine dair de değerli bir tespit yaptı. Dilekçede, Narin Güran’ın en son imgesinin 15:15’te alındığı, lakin kolluk kuvvetleri tarafından bu manzara kaydının tespit edilmesinin akabinde, kaybolma vaktinin 17:40 ve sonrasına çekildiği söz edildi. Lakin, 19 gün süren bu arama çalışmalarının akabinde, çocuğun cansız vücuduna ulaşılması ve kuşkulu Nevzat Bahtiyar’ın tabirleri ile yer gösterme beyanı sonrasında, gerçekte çocuğun kaybolma vaktinin 15:15-15:45 ortasındaki bir dilime denk geldiği ortaya çıktı.
Dilekçede, bugün evrak kapsamında kuşkulu pozisyonunda ve tutuklu bulunan bireylerin, arama faaliyetlerini manipüle ederek kanıtların kaybolmasına neden oldukları tabir edildi.
Dilekçede, olayın faillerine yönelik yürütülen arama çalışmalarında 19 gün boyunca çocuğa ulaşılmasının engellendiğini belirtti. Baro, arama çalışmalarının yetersizliğine dikkat çekerek, bilhassa kritik bir kanıtın kaybedildiğini vurguladı. Dilekçede, abi Enes Güran‘ın kolundaki ısırık izinin yedi gün sonra tespit edildiği belirlendi. Lakin ortadan geçen mühlet zarfında DNA kalıntılarının kaybolması nedeniyle, ısırığın çocuğa yahut öbür bir şüpheliye ilişkin olup olduğunun tespitinin imkansız hale geldiği tabir edildi.
