Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr – 1952 yılında Sovyetler Birliği’nde dünyaya gelen Serhiy Tkach, Rus bir polis memuruydu. Dünyanın en azılı seri katillerinden birine dönüşüp fecî kabahatlerinden ötürü yakalanmadan evvel Sibirya, Kemerovo Oblastı’nda müfettiş olarak çalışıyordu. Sunduğu düzmece kanıtlar yüzünden bir süre sonra mesleğinden istifa etmek zorunda kaldı ve 1982’de hatalarını örtmek için Ukrayna’ya taşındı. Ukrayna’ya taşındıktan kısa bir mühlet Tkach’ın yaşadığı etrafın etrafındaki bayanlar ve küçük kız çocukları teker teker kaybolmaya başladı. Cani adamın hedefinde ise ekseriyetle kız çocukları vardı. 8 ila 18 yaşlarındaki kız çocuklarına evvel tecavüz ediyor, sonra boğarak öldürüyor ve öldüklerine emin olduktan sonra cansız vücutlarına de cinsel istismarda bulunuyordu. Bütün bu yaptıklarına karşın yakayı ele vermiyordu, ta ki bundan 17 yıl evvel öldürdüğü bir kurbanın cenazesine hiç utanmadan katılıncaya kadar. Cenaze töreninde kurbanın arkadaşları, arkadaşlarının vefatından kısa bir müddet evvel Tkach’ı onunla birlikte gördüklerini söyleyince tüm gerçekler tek tek ortaya çıkmaya başladı.
HER ŞEYİ İTİRAF ETTİ
Acımasız seri katil Serhiy Tkach, Ağustos 2005’te en az 37 bayan ve kız çocuğuna tecavüz edip öldürmekten tutuklandıktan sonra ‘Pologovsky manyağı’ lakabıyla anıldı. Tutuklandıktan sonra öldürdüğü ispatlanan sadece 37 kişi olmasına karşın Tkach, aslında 1984 ila 2005 yılları ortasında 100 kişiyi öldürdüğünü söyleyerek kabahatlerini itiraf etti ve mevt cezası istedi. Ancak Ukrayna’da ömür uzunluğu mahpus cezasına çarptırıldı.
Seri katil yalnızca çok sayıda genç bayanı öldürmekle kalmadı, birebir vakitte yakalanmadan evvel kazara mahkûm edilen birkaç kişinin hayatını da mahvetti. Saf bir adam olan Maksym Dmytrenko, Tkach’ın cürümlerinin kefaretini ödemek için 7 yıl mahpus yattı.
Azılı katilin hapishane yazgısı ise kendisinin bir röportajını izleyip etkilenen Elena ile tanıştığında değişti. Tkach insanları katletmeye başladığında şimdi doğmamış olan eşi Elena, ergenlik çağındayken Tkach’ı bir televizyon röportajında görüp ona âşık oldı. Sonrasında mektup arkadaşı olan ikili, hapishane ziyaretlerinin akabinde 2015 yılında evlendi. Evlendiklerinde Elena 23, Tkach 63 yaşındaydı. Evlilikleri boyunca çiftin, her iki ayda bir 3 günlük evlilik ziyareti yapmasına müsaade verildi. Bu ziyaretler sonrasında Elena gebe kaldı ve çift kızları Elizaveta 2016 yılının sonlarında dünyaya geldi.
‘YAPTIKLARINDAN KORKMUYORUM’
Öldürdüğü bayanlarla tıpkı profile sahip bir kızla yaşadığı bağla olay yaratan seri katil hapishanelerle ilgili hazırlanan bir belgeselde de yer aldı. Bu belgeselde kocasının yanında duran Elena, bu dehşetli adamın geçmişiyle ilgili rastgele bir telaş duymadığını açıkladı. İlişkisinden ötürü kendini hatalı hissetmediğini lisana getiren ve eşinden korkmadığını belirten Elena, şu kelamları söyledi:
“Tabii ki kocamın yaptıklarının kimsenin başına gelmesini istemem ve ailemden birinin başına bu türlü bir şey gelse onu cezalandırırım. Fakat yeniden de ben hiçbir şey yapmadım. Âlâ ki evvelki eşleriyle uğraşmak zorunda kalmadım, yoksa onlara bu dünyayı dar ederdim. Kimsenin onun yakınına yaklaşmasına müsaade vermezdim. Çok kıskanç bir bayanım. Ben ondan ve yaptıklarından korkmuyorum.”
‘KALP KIRIKLIĞI’ SONU OLDU
Ancak Tkach, 2018 yılında kaldığı hapishanede kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti. Buna sebep olarak da ona körkütük âşık olan karısının kendisini ziyaret etmeyi bırakması gösterildi yani bu azılı katilin vefatına yol açan şey kalp kırıklığıydı. İşlediği tüyler ürperten cinayetlerin, mide bulandıran cinsel akınların sorumlusu olarak alkolizmi suçlayan Tkach, hayatta kalmak için tek motivasyonunun kızının ve karısının sevgisi olduğunu söylüyordu. Lakin ne karısı ne de kızı öldükten sonra yanına geldi. Kendi ailesinin de reddettiği Tkach kimsesizler mezarlığına gömüldü. Elena ise kocasının akabinde tüm medya hesaplarını kapatarak ortadan kayboldu. Savlara nazaran 6 yaşındaki kızıyla Rusya’da yaşıyor ve soyadını da değiştirdi.