Asr Suresi Okunuşu

Kur’an-ı Kerim’in yüz üçüncü suresi olan Asr suresi, Mekke devrinde inmiştir. İniş sırasına göre 13. suredir ve tamamı 3 ayetten oluşur. Asr suresi, adını ilk ayetinden alır. Asr Suresi, halk arasında “Vel Asr suresi” olarak da bilinir. Birçok dini kaynakta, Asr suresi duası faziletleri, anlamı ve meali ile ilgili önemli bilgiler bulunmaktadır. Asr suresi okunuşu bilmek önem arz eder. Asr suresi okunuşu sık sık yapılmalıdır; çünkü bu surenin fazileti ve faydaları olduğuna inanılmaktadır. Ezberlemek ve dinlemek isteyenler için Asr suresi anlamı (meali), Arapça yazılışı, Türkçe okunuşu, fazileti ve dinle seçeneği hakkında bilgiler hemen aşağıda bulunuyor.

ASR SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU

Bismillahirrahmânirrahîm.

ASR SURESİ DİNLE

ASR SURESİ TÜRKÇE ANLAMI

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.

ASR SURESİ ARAPÇA YAZILIŞI

ASR SURESİ NUZÜL

Mushaftaki sıralamada yüz üçüncü, iniş sırasına göre on üçüncü sûredir. İnşirah sûresinden sonra, Âdiyât sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayet de vardır (bk. Şevkânî, V, 579).

ASR SURESİ KONUSU

Sûrede insanı ebedî hüsrandan kurtaracak yollar gösteril­mektedir.

ASR SURESİ FAZİLETİ

Ashâb-ı kirâmdan iki kişinin karşılaştıkları zaman biri diğerine Asr sûresini okumadan ve ardından selâm vermeden ayrılmadıkları rivayet edilir (Beyhakî, Şu‘abü’l-îmân, XI, 348).

ASR SURESİ TEFSİRİ (KUR’AN YOLU)

Asr (asır) kelimesi isim olarak “mutlak zaman, içinde bulunulan zaman, karn (80 veya 100 yıllık zaman dilimi), gece, sabah, akşam, ikindi vakti, ikindi namazı, bir neslin veya bir hükümdarın, bir peygamberin yaşadığı zaman dilimi, bir dinin yaşandığı dönem” gibi mânalarda kullanılır. Müfessirler burada zikredilen asr kelimesini ikindi vakti, ikindi namazı, mutlak zaman, Hz. Muhammed’in asrı ve âhir zaman gibi farklı şekillerde tefsir etmişlerdir. Bize göre bunlar içinde sûrenin içeriğine ve mesajına en uygun düşeni “mutlak zaman” anlamıdır. Buna göre sûrenin başında zamana yemin edilerek onun insan hayatındaki yerine ve önemine dikkat çekilmiştir. Çünkü zaman, kendisi zaman üstü olan Allah Teâlâ’nın yaratma, yönetme, yok etme, rızık verme, alçaltma, yüceltme gibi kendi varlığını ve sonsuz kudretini gösteren fiillerinin tecelli ettiği bir varlık şartı olması yanında, insan bakımından da hayatını içinde geçirdiği ve her türlü eylemlerini gerçekleştirebildiği bir imkân ve fırsatlar alanıdır. Yüce Allah böyle kıymetli bir gerçeklik ve imkân üzerine yemin ederek zamanın önemine dikkat çekmiş; onu iyi değerlendirmeyen insanın sonunun, 2. âyetteki deyimiyle “hüsran” (ziyan) olacağını hatırlatmıştır. Burada “ziyan”la âhiret azabı kastedilmiştir. Çünkü zamanı ve ömrü boşa geçirmiş insan için en büyük ziyan odur (bk. İbn Âşûr, XXX, 531). Sûrede bu ziyandan ancak şu dört özelliğe sahip olanların kurtulacağı ifade edilmiştir:

İkinci şıktaki “iyi işler”in içinde hakkı ve sabrı tavsiye etmek de vardır; fakat bunlar, hem bireyin erdemini ve hemcinslerine karşı sorumluluk bilincini yansıttığı hem de bireyi aşarak toplumsal yararlar doğurduğu için önemi dolayısıyla ayrıca zikredilmiştir (hak için bk. Bakara 2/42; sabır için bk. Kur’an Yolu, Bakara 2/45). Hakkı ve sabrı tavsiye buyruğunda, bu görevlere kişinin öncelikle kendisinin uyması gerektiği anlamının da bulunduğu kuşkusuzdur. Bu husus, her akıl ve iz‘an sahibi tarafından kolayca anlaşılıp benimsenecek kadar açık olduğu için âyette bunun özellikle belirtilmesine gerek görülmediği anlaşılmaktadır.

Âyetteki hakkı ve sabrı tavsiye, eğitimin önemine ve mahiyetinin nasıl olması, amacının ne olması gerektiğine de ışık tutmaktadır. Çünkü her eğitim faaliyeti sonuçta bir tavsiye yani nasihat ve irşaddır. Doğru bir eğitim faaliyetinin amacı ise insanlara inançta, bilgide ve ahlâkta hakkı yani gerçeği ve doğruyu aktarmak; bunun yanında hayatın çeşitli şartları, maddî ve mânevî zorluklar, saptırıcı duygular, hata ve suç sebepleri karşısında da kişiye sabır ve dayanıklılık aşılamaktır. Hakkı ve sabrı tavsiye, toplumsal hayat ve birlikte yaşamanın getirdiği bütün ahlâkî görevleri içine alan geniş kapsamlı bir görevdir. Hakkın karşıtı bâtıldır; bâtıl ise inanç ve bilgide asılsızlık ve yanlışlığı, ahlâkta kötülüğü içine alan bir kavramdır. Ayrıca hak, adaletle de yakından ilişkilidir. Bu açıdan âyette insanların âdil olmaları ve adalet düzeninin, yani herkesin hakkına razı olduğu ve herkesin hakkının korunduğu bir toplumsal düzenin kurulmasına katkıda bulunmaları gerektiği de anlatılmaktadır. Sonuçta kul, sûrede sıralanan dört ilkeden iman ve sâlih amel sayesinde Allah’ın hakkını, hakkı ve sabrı tavsiye ile de kulların hakkını ödemiş olur.

Görüldüğü gibi Asr sûresi en kısa sûrelerinden biri olmakla birlikte Kur’an-ı Kerîm’deki bütün dinî ve ahlâkî yükümlülüklerin, öğütlerin özü sayılmaya değer bir anlam zenginliğine sahiptir. Bu sebeple İmam Şâfiî’nin sûre hakkında, “Şayet Kur’an’da başka bir şey nâzil olmasaydı, şu pek kısa sûre bile insanlara yeterdi. Bu sûre Kur’an’ın bütün ilimlerini kucaklıyor” dediği nakledilmiştir (bk. İbn Kesîr, VIII, 499; Muhammed Eroğlu, “Asr Sûresi”, DİA, III, 502). Mehmet Âkif Ersoy’un deyişiyle Asr sûresi bize şunu anlatır:

“Hâlikin nâ-mütenâhî adı var en başı Hak

Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak

Hani ashâb-ı kirâm ayrılalım derlerken

Mutlaka sûre-i ve’l-Asr’ı okurmuş bu neden?

Çünkü meknûn o büyük sûrede esrâr-ı felâh

Başta îmân-ı hakîkî geliyor sonra salâh

Sonra hak sonra sebât: İşte kuzum insanlık

Dördü birleşti mi yoktur sana hüsrân artık”

(Safahât, İstanbul 1944, s. 419).

ASR SURESİ NE ZAMAN İNMİŞTİR?

ASR SURESİ KAÇ AYET?

ASR SURESİ KAÇINCI SAYFA VE CÜZDE YER ALIYOR?

ASR SURESİ KONUSU NEYİ ANLATIYOR?

Asr suresi’nde Allah-u Teâlâ Asr’a yemin etmekte ve sadece iman edip doğru işler yapan, birbirlerine hakka uymayı tavsiye eden ve birbirlerine sabrı tavsiye edenlerin dışında, insanın ziyan içinde olduğu belirtilmektedir.

İmam Şâfiî’nin bu sûre hakkında, “Şayet Kur’an’da başka bir şey nâzil olmasaydı şu pek kısa sûre bile insanlara yeterdi. Bu sûre Kur’an’ın bütün ilimlerini kucaklıyor” dediği nakledilir. Sûrenin birinci ve ikinci âyetlerinde Allah asra yemin ederek insanların hüsran içinde bulunduklarına dikkat çekerken üçüncü âyetinde sırasıyla, iman edenlerin, amel-i sâlih işleyenlerin, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenlerin bundan müstesna olduklarını haber vermiştir.

ASR SURESİ DİĞER İSMİ NEDİR?

Bu sureye “Vel Asr” Suresi de denilmektedir.

ASR SURESİNE NEDEN BU İSİM VERİLMİŞTİR?

ASR NEDİR, NE ANLAMA GELİR?

ASR SURESİ NE ZAMAN OKUNMALI?

Asr suresi, zaman ve mekân ayırt etmeksizin okunabilen sureler arasındadır. Kişi, sıkıntıya, derde ya da kedere düştüğü durumlarda Asr suresine başvurabilir. Bu sureyi gün içerisinde 70 defa okuyanlar sıkıntıdan ve kederden kurtulur.

ASR SURESİ NE İÇİN OKUNUR, NEYE İYİ GELİR?

Asr suresinin sıklıkla okunmasıyla ilgili bir araya gelen cemaatlerin Asr suresini okuyarak Allah’ı zikretmelerinin çok faziletli olduğu din âlimleri tarafından aktarılmaktadır. Kısa bir süre olan Asr Suresi namazda da okunabilmektedir. Asr Suresi faydaları, faziletleri ve yararları şu şekilde sıralanabilir:

– Asr suresini her gün düzenli olarak okumayı alışkanlık hâline getiren kişinin dertleri azalır. Yüce Allah’a sığınarak dua ettiğinden sıkıntılarından tez vakitte arınır.

– Hastalara şifa olur.

– Sıkıntı ve kederi alır.

ASR SURESİ ÖLÜLERE OKUNUR MU?

İslam âlimlerinin ölülere okunan dualar ve sureler konusunda farklı görüşleri vardır.

Buna karşın, Asr suresinin ölülere okunmasında bir sakınca yoktur. Mezarlık ziyaretlerinde okunabilir.

ASR SURESİ ABDESTSİZ OKUNUR MU?

Vakıa suresi, 79. ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.

Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Asr suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa 79. ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/157)

Keza, başörtüsü olmadan da Asr suresi okunabilir; ancak Kur’an’a saygıdan dolayı başörtülü olmak daha iyidir.

ASR SURESİ ADETLİYKEN OKUNUR MU?

EZBERLEMENİZ İÇİN DİĞER DUALAR VE SURELER

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir